AML'de Adverse medya Nedir?

Kara Para Aklamanın Önlenmesi (AML) ve mali suçların önlenmesi bağlamında adverse medya, yasa dışı faaliyetlere karışma riski oluşturabilecek kişiler, kuruluşlar veya kuruluşlar hakkında olumsuz veya olumsuz bilgileri ifade eder. Adverse medya, durum tespiti süreçlerinin ve risk değerlendirmelerinin önemli bir bileşenidir ve kuruluşların müşterileri, müşterileri veya iş ortaklarıyla ilişkili potansiyel riskleri tanımlamasına ve azaltmasına yardımcı olur.

AML'deki adverse medyayla ilgili önemli noktalar şunlardır:

  1. Adverse medyanın Niteliği:
    • Adverse medya; haber makaleleri, basın bültenleri, düzenleyici bildirimler, bloglar ve diğer medya gibi çeşitli kamu kaynaklarında bulunan olumsuz bilgileri içerir. Bilgiler yasal sorunlar, mali sorunlar, mevzuat ihlalleri, suç faaliyetlerine katılım veya potansiyel bir riske işaret edebilecek diğer faktörlerle ilgili olabilir.
  2. Risk Değerlendirmesi:
    • Adverse medya, bireyler veya kuruluşlarla ilgili itibari ve mali riskleri değerlendirmek için kullanılır. Müşterilerin geçmişini anlamak için ek bağlam sağlar ve daha fazla araştırma gerektirebilecek olası tehlike işaretlerinin belirlenmesine yardımcı olur.
  3. AML Süreçleriyle Entegrasyon:
    • Adverse medya, müşteri durum tespiti (CDD), gelişmiş durum tespiti (EDD) ve sürekli izleme dahil olmak üzere çeşitli AML süreçlerine entegre edilmiştir. Olumsuz ortamların taranması genellikle daha geniş risk yönetimi çabalarının bir parçasıdır.
  4. Siyasi Nüfuz Sahibi Kişiler (PEP) ve Yaptırım Taraması:
    • Adverse medya kontrolleri genellikle KEP ve yaptırım tarama süreçlerine entegre edilir. Siyasi Nüfuz Sahibi Olarak Belirlenen Kişiler Yaptırımlara tabi kişi veya kuruluşlar, medyada kendi risk profillerine ilişkin endişeleri artıracak olumsuz bilgilere sahip olabilir.
  5. Gelişmiş Durum Tespiti (EDD):
    • Olumsuz ortamlar, yüksek riskli müşterilerin veya iş ilişkilerinin daha kapsamlı bir incelemeye tabi tutulduğu EDD süreçlerinde özellikle önemlidir. Kapsamlı adverse medya kontrolleri, kuruluşların bu tür kuruluşlarla ilişkili risk düzeyi hakkında bilinçli kararlar almasına yardımcı olur.
  6. Sürekli İzleme:
    • Adverse medya kontrolleri tek seferlik bir faaliyet değildir; bunlar devam eden izleme çabalarının bir parçasıdır. Sürekli izleme, kuruluşların müşterilerinin veya karşı tarafların risk profilindeki herhangi bir değişiklik konusunda güncel kalmasını sağlayarak risk azaltma önlemlerinin zamanında alınmasını sağlar.
  7. Otomatik Tarama Araçları:
    • Birçok kuruluş, adverse medya taraması için otomatik araçlar ve teknolojiler kullanıyor. Bu araçlar, büyük hacimli medya içeriğini verimli bir şekilde taramak ve analiz etmek için doğal dil işleme, makine öğrenimi ve veri analitiğinden yararlanır.
  8. İtibar Riski Yönetimi:
    • Adverse medya, itibar riski yönetiminin kritik bir bileşenidir. Olumsuz haber kapsamı bir kişinin veya kuruluşun itibarına zarar verebilir ve etkili tarama, kuruluşların itibar risklerini proaktif bir şekilde yönetmesine ve azaltmasına yardımcı olur.
  9. Mevzuata Uygunluk:
    • Olumsuz ortamların taranması, pek çok yargı bölgesinde mevzuata uygunluk açısından hayati öneme sahiptir. Düzenleyiciler, finansal kurumların ve diğer kuruluşların, olumsuz haberlerle ilişkili potansiyel riskleri tespit etmek ve ele almak için sağlam süreçlere sahip olmasını bekleyebilir.

Kuruluşlar, adverse medya kontrollerini AML ve risk yönetimi süreçlerine dahil ederek mali suçları tespit etme ve önleme, itibarlarını koruma ve düzenleyici gerekliliklere uyma yeteneklerini geliştirebilirler.

Hizmetler

Kara Para Aklamayı Önleme AML/CFT Çözümleri

Tüm Yayınlar

Optimalscan Yayınlarından Daha Fazla Yararlanın

FATF Riskli Ülke ve Bölgeler

Daha Oku